30 yıl önce Halit Refiğ’in yönetmenliğinde çekilen Aşk-ı Memnu dizisindeki rolüyle hafızalara kazınan Müjde Ar, Beren Saat’in kendisiyle kıyaslanmasını eleştirdi. Ar, dizi için ’Dallasvari olmuş’ dedi.
Bir süre önce TRT’de Halit Refiğ’in çektiği 6 bölümlük Aşk-ı Memnu dizisi tekrar yayınlanmış ve 1975 yılında çekilen dizinin öpüşme sahneleri kesilerek 3 bölüme indirilmişti. Bu duruma büyük tepki veren Refiğ, "TRT, benim çektiğim dizideki öpüşme sahnelerini keserek yayınladı. Bu yobazlıktır, kültür düşmanlığıdır" diye konuşmuştu.
NTV’de yayınlanan ’Haydi Gel Bizimle Ol’ programında, Çiğdem Anad, bu konuyu gündeme getirdi ve "Aşk-ı Memnu’daki öpüşme sahnelerinin kesilerek 6 bölümün 3 bölüme indirilmesi konusunda ne düşünüyorsun?" diye Müjde Ar’a sordu. Ar, "Ben 3 bölüm öpüşmüşüm. Böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu. Pınar Kür ise başka bir noktaya değinerek "30 sene önce öpüşmüşsün millet de seyretmiş, kimsenin de gıkı çıkmamış. Şimdi korkuyorlar o sahnelerden. Bu ne biçim geriye gitmektir" diyerek TRT’nin tavrını sert bir şekilde eleştirdi.
Sinemada öpüşmek zannettiğin gibi değil
Öpüşme sahneleri üzerinde bu kadar çok durulmasını eleştiren Müjde Ar, "Şükran Güngör’le öpüşme sahnemiz vardı. Ağzımı falan çektiğimi hatırlıyorum. Kadın geri çekiliyordu çünkü. Halit Bey öyle istemişti. Salih’le de öpüştük mü öpüşmedik mi onu da hatırlamıyorum" dedi.
30 yıl önce çekilen dizideki öpüşme sahnelerinde etkilenip etkilenmediğini soran Çiğdem Anad’a Müjde Ar’ın cevabı şöyle oldu:
"Salih arkadaşım ayol, sulandığım bir adam olsa olaki hatırlarsın. Sinemada öpüşmek yalancı öpüşmek zaten. Öyle zannettiğin gibi olmuyor."
Aşk-ı Memnu’yu Dallas dizisine benzetti
Beren Saat, Nebahat Çehre, Selçuk Yöntem ve Kıvanç Tatlıtuğ’un başrollerinde oynadıkları ve Kanal D’de yayınlanmaya başlanan ’Aşk-ı Memnu’nun aslında Abdülhamit dönemini anlatan bir hikaye olduğunu söyleyen Müjde Ar, romanın dizi olarak günümüze uyarlanmasıyla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Dönem Abdulhamit dönemi. Müthiş bir baskı var. İnsan ilişkileri daha kapalı. Nihal mesela çarşaf giymek istemez. O modern hayat yalıların kapısından içeri sızmaya başlar. Şimdi bambaşka bir şey yapılmış. Biraz Dallasvari bir şey yapılmaya başladı. Nebahat Çehre mesela çok güzel."
Müjde Ar’dan Beren’e tam not
Daha önce kendisinin oynadığı karakteri dizinin bugünkü versiyonunda canlandıran Beren Saat ile kıyaslanmasına da değinen Müjde Ar, şu yorumu yaptı:
"Kıyaslanmak doğru değil. Beren gayet güzel oynuyor. O yanlış bir şey bence. Bir de şöyle bir zorluğu vardır; birisi bir rolü iyi oynadıysa ve orada iyi bir iş çıktıysa üstüne yapışır. Ondan sonra kim ne yaparsa yapsın o ondan daha iyi değil denir."
Müjde Ar, diziyle ilgili bazı eleştiriler getirirken, aynı zamanda da Türk edebiyatının bu tür ölümsüz eserlerinin dizi olarak sunulmasına da şöyle tepki verdi:
"Beni asıl karakterlerdeki abartılar rahatsız etti. Romandan önceye de dönülmüş Firdevs hanım donu elinde dolaşıyor. Böyle bir şey yok. Öbür karakterler mesela, Beşirler falan hiç olmamış. Madam zavallı orada dövünüp duruyor. Beni asıl meselenin başka bir boyutu ilgilendiriyor. Yaprak Dökümü de Aşk-ı Memnu da öyle. Bunlar bizim edebiyatımızın çok önemli romanları. İnsanlar romanları böyle zannetmeye başlıyor. Romanlar okunmuyor. Romanları artık bizim yorumladığımız, canımızın istediği, daha ticari hale getirdiğimiz şekilde sanıyorlar."
Bir süre önce TRT’de Halit Refiğ’in çektiği 6 bölümlük Aşk-ı Memnu dizisi tekrar yayınlanmış ve 1975 yılında çekilen dizinin öpüşme sahneleri kesilerek 3 bölüme indirilmişti. Bu duruma büyük tepki veren Refiğ, "TRT, benim çektiğim dizideki öpüşme sahnelerini keserek yayınladı. Bu yobazlıktır, kültür düşmanlığıdır" diye konuşmuştu.
NTV’de yayınlanan ’Haydi Gel Bizimle Ol’ programında, Çiğdem Anad, bu konuyu gündeme getirdi ve "Aşk-ı Memnu’daki öpüşme sahnelerinin kesilerek 6 bölümün 3 bölüme indirilmesi konusunda ne düşünüyorsun?" diye Müjde Ar’a sordu. Ar, "Ben 3 bölüm öpüşmüşüm. Böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu. Pınar Kür ise başka bir noktaya değinerek "30 sene önce öpüşmüşsün millet de seyretmiş, kimsenin de gıkı çıkmamış. Şimdi korkuyorlar o sahnelerden. Bu ne biçim geriye gitmektir" diyerek TRT’nin tavrını sert bir şekilde eleştirdi.
Sinemada öpüşmek zannettiğin gibi değil
Öpüşme sahneleri üzerinde bu kadar çok durulmasını eleştiren Müjde Ar, "Şükran Güngör’le öpüşme sahnemiz vardı. Ağzımı falan çektiğimi hatırlıyorum. Kadın geri çekiliyordu çünkü. Halit Bey öyle istemişti. Salih’le de öpüştük mü öpüşmedik mi onu da hatırlamıyorum" dedi.
30 yıl önce çekilen dizideki öpüşme sahnelerinde etkilenip etkilenmediğini soran Çiğdem Anad’a Müjde Ar’ın cevabı şöyle oldu:
"Salih arkadaşım ayol, sulandığım bir adam olsa olaki hatırlarsın. Sinemada öpüşmek yalancı öpüşmek zaten. Öyle zannettiğin gibi olmuyor."
Aşk-ı Memnu’yu Dallas dizisine benzetti
Beren Saat, Nebahat Çehre, Selçuk Yöntem ve Kıvanç Tatlıtuğ’un başrollerinde oynadıkları ve Kanal D’de yayınlanmaya başlanan ’Aşk-ı Memnu’nun aslında Abdülhamit dönemini anlatan bir hikaye olduğunu söyleyen Müjde Ar, romanın dizi olarak günümüze uyarlanmasıyla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Dönem Abdulhamit dönemi. Müthiş bir baskı var. İnsan ilişkileri daha kapalı. Nihal mesela çarşaf giymek istemez. O modern hayat yalıların kapısından içeri sızmaya başlar. Şimdi bambaşka bir şey yapılmış. Biraz Dallasvari bir şey yapılmaya başladı. Nebahat Çehre mesela çok güzel."
Müjde Ar’dan Beren’e tam not
Daha önce kendisinin oynadığı karakteri dizinin bugünkü versiyonunda canlandıran Beren Saat ile kıyaslanmasına da değinen Müjde Ar, şu yorumu yaptı:
"Kıyaslanmak doğru değil. Beren gayet güzel oynuyor. O yanlış bir şey bence. Bir de şöyle bir zorluğu vardır; birisi bir rolü iyi oynadıysa ve orada iyi bir iş çıktıysa üstüne yapışır. Ondan sonra kim ne yaparsa yapsın o ondan daha iyi değil denir."
Müjde Ar, diziyle ilgili bazı eleştiriler getirirken, aynı zamanda da Türk edebiyatının bu tür ölümsüz eserlerinin dizi olarak sunulmasına da şöyle tepki verdi:
"Beni asıl karakterlerdeki abartılar rahatsız etti. Romandan önceye de dönülmüş Firdevs hanım donu elinde dolaşıyor. Böyle bir şey yok. Öbür karakterler mesela, Beşirler falan hiç olmamış. Madam zavallı orada dövünüp duruyor. Beni asıl meselenin başka bir boyutu ilgilendiriyor. Yaprak Dökümü de Aşk-ı Memnu da öyle. Bunlar bizim edebiyatımızın çok önemli romanları. İnsanlar romanları böyle zannetmeye başlıyor. Romanlar okunmuyor. Romanları artık bizim yorumladığımız, canımızın istediği, daha ticari hale getirdiğimiz şekilde sanıyorlar."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder